SÖMÜRGECÎLERİN FAKİRLEŞTİRDİKLERİ
AFRİKADA SÖMÜRÜ DÜZENİ NASIL SARSILIYOR.
ÜNLÜ PAPAZ NASIL MÜSLÜMAN OLDU
Mark Muiz Bangura, Sierra Leone'nin en meşhur papazıdır. Ülkedeki müslümanları hızla hristiyanlaştırmaktadır. Müslümanların korkulu rüyası olmuştur. İşte bu ünlü papaz, Mark Muiz Bangura dan başka birisi değildi. Çok büyük heyecanla misyonerlik çalışması yaptığı günlerde defalarca aynı rüyayı görmüştü. Rüyasındaki şahıs ona " neden karanlıkta ısrar ediyorsun? Aydınlığa çıkmıyorsun. Neden müslüman olmuyorsun?Neden hakikate sırtını dönüyorsun? Neden insanları karanlığa çağırıyorsun?" şeklindeki sorularla onu şaşkına çevirmişti.
Bangura, esrarengiz rüya sebebiyle, araştırmaya başlar. Sonunda bütün ailesini tüm hıristiyanları ve kiliseyi karşısına alma pahasına müslüman olur. Musa Bangura adını alır.
Musa Bangura'nın ülkesine, dağlarındaki arslanlar nedeniyle Portekizliler tarafından Sierra Leone adı verilmiştir. Atlas okyanusu kıyısındaki bu Afrika ülkesi İngiliz sömürgesi iken 1961 yılında bağımsızlığına kavuştu. Özgür bırakılmış Afrikalı köleler tarafından kurulan bir ülkedir.
Ramazan Kayan adlı hayırsever iş adamımız . Siera Leone de yetimhane yaptırmak isteyen bir hayırsevere yardımcı olmak amacıyla bu ülkeye gider. Yetimhane inşaatı için araştırma yaparken her gittiği mekanda tüm Sierra Leonelilerin kendisinden bahsettiği bir şahsın ismini duyar. Çok merak ettigi bu şahıs Sierra Leone'nin en başarılı baş papazı iken müslüman olan hayatını islama adayan Mark Muiz Bangura dan başkası değildir. Ona hayran olur. Ramazan Kayan, bu şahsı, yaptığı hizmetler sebebiyle örnek alacağımız bir şahsiyet olarak sosyal medyada bizlere tanıtır.
Uzun yıllar İngiliz sömürgesi olan Sierra Leone'nin nüfusunun % 60 müslüman, % 30 hristiyan ,%10 da animisttir. Hıristiyan nüfus %5 iken baskı ile önce fakirleştirilerek sonra cahilleştirilerek hıristiyanlaştırılmışlardır. Batılılar bütün sömürgelerinde bu taktiği izlediler. Peygamber efendimizin fakirlikle ilgili hadisleri de buna delalet etmektedir. Peygamber efendimiz " Nerede ise fakirlik, küfre denk olacaktı." (Beyhaki Şuab; Taberani, el-Evsat ) demiştir. Bu sebeplede peygamber efendimiz şöyle dua etmiştir. "Allah'ım, yoksulluk fitnesinin şerrinden, küfür ve yoksulluk fitnesinin şerrinden, küfür ve yoksulluktan sana sığınırım."(Nesai,Sehv,90,İstiaze,16,29; Ahmet b,Hanbel; Müsned.V.36 39.42.44,Vl, 57,207) demiştir.
Dinimiz fakir ile zengini eşit kabul etmiş, her türlü ayrımcılığı reddetmiştir. Buna rağmen peygamber efendimizin hadislerinden fakirlerin ne kadar çetin ve zor imtihana tabi kılındıklarını anlamaktayız.
Dünyanın en zengin elmas madeni yatakları Sierra Leone adlı bu ülkededir. Ingilizler bu zenginliklere el koymuşlardır. Halen, İngilizler elmas maden yataklarını işletmektedir. İngilizler, Sierra Leoneden ayrılırken de uzun yıllar bitmeyecek kabile savaşlarını başlatmışlardır. Kabile savaşına katılmayanların ellerini kesmişlerdir.
İngilizler fakirleştirdikleri halka, kiliseler vasıtasıyla hizmet götürmüşler, Sierra Leone'nin her tarafını kilise tarafından yapılan tesislerle doldurmuşlardır.
Kilise ülkenin her tarafında örgütlenmişti. Musa Bangura'nın babası ve abisi papazdı. Onuda rahip okuluna gönderdiler. Onun da başarılı bir papaz olmasını istiyorlardı. Daha sonra Evangelist okuluna gitti.Arkasından Güney Afrikaya giderek müslümanların hırıstiyanlaştırılması konusunda çok başarılı olan meşhur bir okulda özel eğitim aldı.
Banguraya ev araba ve konforlu bir hayat verdiler. Onu evlendirdiler. Çocukları oldu.
Bangura köy köy dolaşıyor, müslümanları hristiyanlaştırıyordu. Ünü bütün ülkeyi kaplamıştı. Ülkenin en itibarlı papazı olmuştu.
Bu şaşalı ve itibarlı papazlık hayatı, tekrar tekrar gördüğü , kendisini karanlıktan aydınlığa davet eden kutlu rüya sayesinde son buldu. Şaşkına döndü. Rüyasını diğer papaz arkadaşlarına anlattı. Onlar kulak asma, bu cin işi şeytan işidir dediler.
Çaresizlik içindeyken imamlık yapan çocukluk arkadaşı Hacı İbrahim aklına geldi. Ona gitti rüyasını anlattı. Arkadaşı" sen ne kadar değerli insansın Allah seni İslama davet ediyor" dedi.
Bangura müslüman oldu. Camiye giderek cuma namazı kıldı. İslamiyeti kabul ettiğini ülkenin başkentinde bütün hıristiyan din adamlarının katıldığı kendisinide divan başkanı yaptıkları toplantıda, divan başkanı sıfatıyla" ben bugün saat 14 den itibaren müslüman oldum diyerek" ilan etti.
Kilise toplantısında herkes şok oldu. Bu delirmiş tedavi ettirelim dediler. Toplantıyı terk etti. Peşinden en yetenekli iki papazı gönderip sabaha kadar ikna etmeye çalıştılar. Ülke çalkalandı. Babası evlatlıktan reddetti. Ya eski dinine dönecek ya da ülkeyi terk edeceksin dedi. Papaz olan kardeşi de çok büyük tepki gösterdi.
Bangura sadece ceketini alıp evden ayrıldı. Artık onun canına da kasdetmişlerdi. Her yerde onu arıyorlardı.Canını kurtarmak için müslüman alimler birliği başkanı Şeyh Mustafa ya sığındı. 6 ay onun evinde kaldı. 6 ay boyunca islami ilimleri araştırdı. Hırıstiyanlığın ve İncilin tutarsızlıklarını öğrendi. Altı ay boyu ilim tahsil etti. Kendisini çok geliştirdi.
Şeyh Mustafa Bangura için devlet yönetimini uyardı. Bangura ya dokunulursa tüm ülkede din savaşı çıkarırız dedi. Uyarısı işe yaradı. Bangura'nın peşini bıraktılar.
Bangura altında bir motosikletle islam için davete başladı.İlk önce, müslümanken hırıstiyanlaştırdığı köyden başladı. 26 kişi müslüman oldu. Durmadan yorulmadan islam için koşuyor hizmet ediyordu.
Tüm papazlara davetiye gönderdi. Onlara halkın huzurunda tartışma teklif etti . Siz kazanırsanız ben tekrar hıristiyan olacağım dedi. Ben galip gelirsem siz müslüman olacaksınız dedi. Bu tartışmalar neticesinde 650 papaz müslüman oldu.
Asıl problem insanların müslüman olmasından sonra başlıyordu. İnsanlar işten atılıyor evlilikler sona eriyordu. Bangura bunun içinde bir teşkilat kurdu. Evinde aynı anda 50 kadar insanı barındırıyordu. Onu zehirlemek için girişimde de bulunmuşlardı.
Bangura'nın çalışmalarını duyan İHH Türkiye den bir taksi parası göndermiş. Bangura taksiye binince heyecanla " bu ülkede müslüman olmayan papaz bırakmayacağım, sonrada komşu ülke Liberyayı islamlaştıracağım" demiş.
Bangura Güney Afrikanın en meşhur papazını en büyük stadda tartışmaya davet etmiş. O da kabul etmiş . O müslüman olursa Güney Afrika da çok etki yapacağını insanların kitleler halinde islamı kabul edeceğini umuyormuş. Stadda tartışma için bir komisyon kurulmuş. Komisyon toplantının bütçesini çıkarmış. Yaklaşık 1000 dolarlık para bulmaları gerekiyormuş. 1000 doları bulunmadıkları için toplantı yapılamamış.Bangura buna Çok üzülmüş.
Birde papaz olan babasının müslüman olmadan ölmesine çok üzülmüş, kendisini bu konuda suçlu hissederek ağlıyormuş.
Kinema şehrinde en azılı bir papazla halk huzurunda 4 saat tartışıyor. Sonunda papaz müslüman oluyor. Papazın taraftarı olan hıristiyan zümre şike var diye papaza saldırıyorlar. Bangura papazı azgın kalabalıktan kurtarıyor.
Musa Banguraya bu şekilde kaç kişinin müslüman olmasına vesile olduğu soruluyor. O da 8212 kişinin müslüman olduğunu söylüyor.
Musa Bangura Türkiye ye davet ediliyor. Türkiye de, onu davet eden dernek, yanına Sierra Leone li hıristiyan bir öğrenciyi rehber olarak veriyor.
Bu hıristiyan öğrenci 2 gün Bangura ile dolaştıktan sonra müslüman oluyor. Adı Victor iken Zafer oluyor. İki yıldır, hırıstiyan olarak üniversitede okuyan Victor, nasıl olmuştu da 2 günde islamı kabul etmişti. Bangura ya bunu da soruyorlar. Ben ona da islamı anlattım diyor.
Bangura Türkiyeden ülkesine dönüyor. Ilk iş olarak Türkiyeden öğrendiklerini tatbik etmeye başlıyor. Sierra Leone de kadınlar komisyonunu kuruyor.
Bangura'nın heyecanı, mücadele azmi bizler içinde ilham kaynağı olacak niteliktedir.
Afrika ve Bangura bizden çok şey bekliyor. Biz daha önce Afrikadaydık yine orda olmalıyız. Fransa gibi İngiltere gibi diğer sömürge ülkeleri gibi değil Osmanlı kardeşliği islam kardeşliği ile orada olmalıyız.
Fransanın Afrikadaki sömürgelerinden yıllık aldığı haraç 265 milyar dolardır. Türkiyenin Libyada Somalide ve diğer Afrika ülkelerinde attığı adımlar Makron ve diğer sömürgecileri rahatsız etmektedir.
Afrikanın masum halkı köle olarak satıldı. Avrupanın sömürgecileri yeraltı yerüstü her türlü kaynaklarını sömürdüler. Bugünde diğer bir emperyal güç olan Kominist Çin Halk Cumhuriyeti, Afrikaya musallat oldu.
TÜRKİYE olarak yeniden, yurtta sulh cihanda sulh diyoruz. Dünya siyasetinde olmamız gereken mevkide olmamız gereken mekânda yerimizi alıyoruz.
Eğitimci ve Av Necmi ÖZEN Kocaeli Büyükşehir Belediyesi 1.Hukuk Müşaviri